Galatasaray
Futbol Takımı, giden Başkan Ünal Aysal’ı 4 gollü Borisia Dortmund maçıyla
uğurladı, gelen Başkan Duygun Yarsuvat’ı 4 gollü Başakşehir maçıyla karşıladı..
Giden
başkana 4 gol, gelen başkana 4 gol hediyesi bomba gibi infilak etti..
Hem
Dortmund maçında hem de Başakşehir maçında oynayan oyuncuların ruh durumları
hiç sağlıklı değildi.
Hatta
empati yaptım, kendimi o oyuncaların yerine koydum, ehh biraz da hak verdim.
Neden?
İddialara
göre 3 aydır para alamayan bir oyuncu yerinde ben olsam, aynı şekilde
davranırım.
Niye
kendimi yırtayım ki, niye kendimi parçalayayım ki, niye kendimi sakatlanma
riskine atayım ki..
Para
mı ne zaman alacağım belli değil..
Hak
ettiğim ücretleri, yıllıkları almak üzere belki FIFA’lık olacağım..
Ehee
bu psikolojide futbolcu ne yapar?
Sahada
dolanır durur, aynen Galatasaraylı oyuncuların yaptığı gibi..
Çare
ya da öneri nedir?
Başkan
Duygun Bey, ne yapıp ne edip futbolcuların parasını ödeyecek bu bir..
Prandelli’nin
hemen bu gece ilişiği kesilecek, yerine Galatasaray’ı tanıyan Mustafa Denizli
gibi bir teknik direktöre teslim edilecek bu da iki..
Ha
tüm bu operasyon olsa bile başarı garanti mi?
Elbette
hiçbir şeyin garantisi yoktur, hele futbolda.. Çok zor ama yeni başlangıçla bir
şans yaratılabilir.
Ne
olabilir?
Avrupa
kupasında grubu 3.bitirip yoluna devam eder, ligde de sonuna kadar 4.yıldız
için uğraşı ve mücadele verir..
İyi
de tüm bu işlerin vebali kim ya da kimlerdir?
Valla
iç ve dış çok aktörler vardır..
İçeride
Ünal Başkan baş müsebbip oluyor..
Dışarıda
ise iktidar çevresi, TFF ve diğer iktisadi kurumlar (işte SPK, iste Borsa
gibi)..
Peki,
donuk ve statik duruşla; yeni yönetim yoluna devam ederse ne olur?
Futbolcuların
parası ödenmez ve Prandelli gitmezse; hem televizyon başında hem de stat içinde
binlerce seyirci kaybeder.. Sezonu da ilk 5 dışında bitirir..
Bu
kadar basit ve nettir..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder