29 Ocak 2013 Salı

Galatasaray’da yabancı futbolcu enflasyonu..


Hemen sayıyorum:

 

Muslera (Kaleci),

Sneijder (Orta saha),

Drogba (Forvet),

Dany (Stoper),

Eboue (Sağ bek),

Amrabat (Sol açık),

Melo (Orta saha),

Riera (Sol açık),

Elmander (Forvet),

Ufhalusi (Sakat),

Baros (Kadro dışı)..

 

Kaç tane?

 

Tam tamına 11 tane yabancı oyuncu vardır.

 

Yabancı oyunculardan faydalanma nasıl olacak?

 

Bu sezon bir maçta en fazla 6 yabancı oyuncu, gelecek sezon 5 yabancı oyuncu oynayabilecek..

 

Hadi biri sakat, biri de kadro dışı, kaldı geriye 9 yabancı oyuncu.. 6’sı oynayabilecek, 3’ü dışarıda kalacak.. Yüzde 50 enflasyon anlamına gelmez mi? Bence bal gibi gelir..

 

Teknik Direktör Fatih Terim, bakalım ne yapacak?

 

4+4+2 sisteminde ısrar mı edecek, yoksa 4+4+1+1’mi, yoksa 4+3+2+1’mi olacak?

 

Tabii, yabancı oyuncuların çoğu Afrika Kupası’nda olması nedeniyle sistemin tam olarak ne olacağını, ancak 16-17 Şubat 2013 günleri oynanacak 22. hafta maçlarında öğrenebileceğiz..

 

 

 

27 Ocak 2013 Pazar

Oğuzhanspor, lider Bodrumspor’a boyun eğdi..


Bucak stadyumunu saat 13.10 civarı girdim.. Maçın başlamasına 20 dakika kalmıştı. Bodrumspor oyuncularının bazıları ısınma yapıyorlar, bazıları germe hareketi yapıyor, bazıları kaleye şut çekiyor, yani tam takım maça ısınıyor.. Ha keza Oğuzhanspor da..



 
 


 
 




 

Neyse maç kadroları okundu, hakem triosu ve her 2 (iki) takım sahaya çıktılar. İlk yarının düdüğü çaldı ve maç başladı.. Davul zurna gürültüsüyle pek tezaruhat duyulmadı..

 

Maçın başında hiç yenilmemiş takımla oynamanın verdiği bilinçi Oğuzhanspor, sahaya yansıttı. Garantili paslar, orta alanda çabuk basmalar, tehlikeli ataklara fırsat vermeden kesmeler, kısaca dengeli bir oyun ilk 20 dakikada görüldü. Ne olduysa oldu, dakikalar 22 ve 23’ü gösterirken Bodrumspor’un 7 numaralı oyuncusu 2 gol birden attı ve maç aniden 2-0 oldu. Oğuzhanspor’un taktik ve starateji üzerine tüm hesapları altüst oldu..

Hiç olmazsa ilk yarıyı 1 gol atarak kapatması, 2.yarıya yeni bir umut taşıyabilirdi Oğuzhanspor’a.. Öyle de oldu, devrenin bitimine 2 dakika kala karabolden 1 gol buldu ve devre Oğuzhanspor 1-2 Bodrumspor şeklinde kapandı.

 

2.yarıya baskılı ve atak Oğuzhanspır beklerken 46. Dakika bitti, 47. Dakika başlarken Oğuzhanspor kalecisi hatalı gol yemeyi sürdürürerek; koltuğunun altından giden gole engel olamadı ve maç 3-1 oldu. Bence zamanca değil ama fiilen maç burada bitti.. Kalan dakikalar Oğuzhanspor için çok sıkıntılı geçeceği besbelliydi.. 2 gol daha yedi ve maç 5-1’lik ağır bir mağlubiyetle bitti..

 

Maçın hakemi fahiş bir hata yapmadı, yani maçın kaderini değiştirecek büyük yanlışlar olmadı ama işte bazen faüle çaldı, bazen çalmadı, ama kimse Oğuzhanspor hakemle kaybetti diyemez..

 

Ne oldu da, son 5 hafta kaybetmeyen Oğuzhanspor bu kadar ağır bir skorla tanıştı? Valla fazla özgüven zarardır, sanki öyle bir hava gördüm. Grubun lideri ve 1 maç hariç hepsini kazanmış Bodrumspor karşısında daha akıllı bir oyun planıyla çıkılabilirdi. İleride basarak rakibi boğmaya kalkmak, Bodrumspor karşısında yapılabilecek en büyük hatadır. Geriyi boş bulan, hızlı Bodrum forvetleri hiç affetmedi, 5 gol buldu, belki bir o kadar kaçırdı..

 

Futbolun hele kaleceiliğin çok nankör bir meslek olduğunu bir kez daha sahada gördüm. Oğzuhanspor kalecisi bu haftaya gelinciye kadar çok başarılı maçlar çıkardı, çok gol kurtardı ama bugün gününde değildi ve formsuzdu. Bu yüzden kalesinde 5 gol gördü ve seyiricinin ‘yuh’ seslerini dinledi.. 8 numara Hasan kötüydü, forvet Hüseyin kötüydü, kısaca takım kötüydü..

 

Maçın 60.dakikasında oyuna giren Afrika kökenli oyuncu çok boştur. Ne top tutabiliyor, ne çalım atabiliyor, ne atağa çıkabiliyor, ne pozisyon alabiliyor, kısaca futbolcu nüvesi taşımıyor bence.. Hocanın yerinde olsam hemen gönderirim..

 

Peki, Oğuzhanspor ne yapacak?

 

Yapacağı bellidir. Kalan maçlarını en yi sonuçlarla tamamlayacaktır. Grubunda 5 veya 6.sıralara alması başarı sayılacaktır.  

 

21 Ocak 2013 Pazartesi

Sneijder, Galatasaray’a geldi..






Geldi, gelecek, ha bugün, ha yarın derken nihayet Wesley Sneijder geliyor..

 

GS TV’ye yaptığı ilk ropörtajda Beşiktaş derbisinde oynamak istiyor..

 

‘’Galatasaray’ın Hagi’si olmak istiyorum’’ demesi bile ne kadar iddialı olduğunu gösteriyor..

 

Hemen oynar mı, orası şüphelidir. Çünkü 6 aydır İnter’de top oynamıyor olması büyük dezavantajdır..

 

Beşiktaş maçında ilk 11’de çıkacağını sanmıyorum, belki 60.dakikadan sonra oynayabilir..

 

Galatasaray’da tek eksikliğin yıldız oyuncusu olmamasıdır. Bu görünümü Sneijder kapatır mı? Bence büyük oranda kapatır.

 

Sneijder başta Galatasaray’a ve tüm futbol dünyasına hayırlı uğurlu olsun diyelim ve beklemeye geçelim..

 

18 Ocak 2013 Cuma

Galatasaray krizde..


Galatasaray camiasını zor günler bekliyor.. Kasımpaşa’ya 2-1 yenilmesi önemli değildir.. Takım darmadağan olmuş, 1 aylık aradan sonra futbolcuların hepsi pestile dönmüş ve çok yumuşamış,.

 

Galatasaray’ın bu sezon 17 maçının hepsini izledim, 2.yarının ilk maçında yani 18.maç neler gösterdi neler..

 

Futbolcular fizik olarak 1 ay boyunca yatmışlar, kuvvet olarak hiç ama hiç hazır olmamışlar..

 

Teknik Direktör Fatih Terim başta olmak üzere yardımcıları, malzemecsi dahil herkes heyecanını kaybetmiş..

 

Yönetim hatası yüzde 100’dür.. Yok elemanmış, yok çalışanmış derken ite kalka giden takım motivasyonu tamamen yitirilmiş.. Galatasaray Başkanı Ünal Aysan Bey, transfer ve diğer konularda yaptığı gereksiz açıklamalarla teknik direktör, futbolcular başta olmak üzere taraftarın, spor medyasının herkesin konsantrasyunu bozdu.

 

Galatasaray hakikaten krize girdi. Hele Beşiktaş, Bursaspor ve Antalyaspor maçları kaybedilsin ne teknik direktör kalır, ne de başkan kalır.. Kısaca Galatasaray darmadağan olur..

 

Çare nedir?

 

30, 40 milyon Euro olur, her neye mal olursa olsun, hemen 3 tane oyuncu transfer edilmesi gerekiyor..

 

Durum gerçekten çok vahimdir. En önemlisi Teknik Direktör Fatih Terim heyecan kıvamını kaybetmiş, eski hali nasıl kazanılır, hiç bilemiyorum.. Muhtemelen sezon sonu bırakır ama bu sezon nasıl tamamlanır, onu da bilemiyorum..

 

Maliyeti yüksek Hamit transferi tutmadı, maliyeti ultra yüksek Amrabat tutmadı, Ebue geçen yılı mumla arattı.. Tüm bunların sorumluluğu Teknik Direktör Fatih Terim’e aittir..

 

Galatasaray’da işler sarpa saracak gibi duruyor.. Hele bir de Beşiktaş maçını kaybetsin bak o zaman, cıngar nasıl kopuyor..

 

Galatasaray krize girdiğinin semptomlaro o kadar çok ki, neyi saysam, nerden başlasam, bilmiyorum ama sizler en iyisi son 1 aylık Galatasaray haberlerine bakmamız yeterlidir..

 

1 aylık arada Alanyaspor ve Alman 2.lig takımıyla maç yaptı, diğer zamanlar hep yattı.. Çok yanlış ve hatalı bir programdır..

 

Bülent Tulun, Galatasaray Başkanı Ünal Aysan’ın başdanışmanıdır, aynı kişi Fatih Terim’le küstür ve kavgalıdır..

 

Velhasıl Galatasaraylıları 16 hafta boyunca hop oturup hop kalkacaktır.. Koltuğa yaslanıp maç izleme mümkün değildir..
 

11 Ocak 2013 Cuma

Türkiye Futbol Ligi İkinci Yarı Değerlendirmesi..


2. yarı da 17 haftalık maç programıyla tamamlanacaktır. İlk 17 haftalık dilimde 33 puanla Galatasaray lider, takiben 30 puanla Beşiktaş ve Antalyaspor geliyor, 27 puanla Fenerbahçe 4. Sırada yer alıyor.. Tepe böyleyse taban nasıldır?

 

18. sırada yer alan Akhisar 15 puanı var, aynı puana sahip Mersin İdman Yurdu 17. sırada, Elazığspor 16 puanla 16. sırada yer alanlar düşme tehlikesi içindeler.. 3 puanlı sistemde düşecek takımı belirlemek çok zordur. Örneğin ilk yarıyı 22 puanla 10. sırada olan Sivasspor bile arka arkaya alacağı yenilgilerle pat diye kendini aşağıda bulabilir.

Bence 40 puan ligde kalmak için yetebilir..

 

Velhasıl 19 Mayıs 2013 Pazar günü oynanacak son hafta maçlarına kadar çok çetin ve zorlu düşmeme mücadelesine tanıklık edeceğiz..

 

Gelelim tepeye.. Galatasaray’ın Sijnader transferi gerçekleşsin ya da gerçekleşmesin; en fazla 3 maç kaybeder. 33 puanı vardır, 14 maçı 3 puanla kapattığını varsayarsak; toplam 75 puanla ligi tamamlar.. 2.’lik savaşı çok müthiş heyecana neden olacaktır ve Beşiktaş, Fenerbahçe, Antalyaspor kıran kırana çarpışacaklardır.. 2. olacak takım, en fazla 70-72 puan toplayabilir.

Galatasaray ilk 4 hafta maçlarını alsın, şampiyon diyebiliriz.. Kasımpaşa, Beşiktaş, Bursaspor ve Antalyaspor..
 

Ve kim olabilir?

 

Valla kendi aralarında oynayacaklar maçların sonucu büyük oranda belirleyici olacaktır.

Beşiktaş-Fenerbahçe, Antalya-Fenerbahçe, Beşiktaş-Antalya maçlarının kazananları 2. olma yolunda büyük adım atarlar..

 

Bu yarışta maalesef Trabzonspor yoktur, muhtemelen ilk 10 içinde kalır..

 

Bakalım, neler olacak, neler bitecek, hep beraber göreceğiz..

 

 

3 Ocak 2013 Perşembe

Aykut Kocaman İzmir marşıyla gitti, sessizlik marşıyla geldi..


Acaba Aykut Kocaman önümüzdeki aylarda neyle gidecek?

 

Buldum, dünyamızda çok popüler olan, Youtube’de 2 milyon izlenme sayısına ulaşan Güney Koreli popcunun söylediği "Gangnam Style" isimli şarkısı ile gider:J)

 

Ama gidemeyecek, o şans ve fırsat kapısı kapandı artık..

 

Neden mi?

 

Daha önce 2 kez istifa ettiği iddia edilen Aykut Kocaman, ilk yarının son maçında Karabükspor’a 3-1 yenildi, kameraların karşısını çıktı ve Türk Halkı’na şunları söyledi:

 

"Yaklaşık 2 buçuk yıldır, çok şerefli bir görev olan Fenerbahçe teknik direktörlüğünü sürdürdüm. Burada uzun yıllar forma giymiş insanlar için zirve burasıdır. Burayı yaşadım. Ancak artık bunu devam ettirebilecek gücü hissedemiyorum. Bu maçla beraber görevime son veriyorum. Taraftar haklı. Pek çok şeyle mücadele etmeye çalıştık, saha içi ve dışında. İyi ve kötü yönetimler yaptık. Yapabildiklerimiz bu kadardı. Bu şerefli görevi burada bırakıyorum. Herkese çok teşekkür ediyorum, sağolun."

 

İşte spor kamuoyu ‘hayırlı olsun’ falan derken 24 saat bile geçmeden istifanın geri alındığı haberleri gelmeye başladı.  

 

03 Ocak 2014 günü, Antalya’da takımın başında ilk antremanına çıkan Aykut Kocaman, ‘futbolculara güvenerek geri döndüğünü’ söyledi..

 

Gelelim benim eleştirilerime.. Aykut Kocaman, nasıl istifa ettiyse, elbette istifasını da geri alma hakkı vardır.

 

Usulü ise nasıl kamuoyuna istifasını ve gerekçesini anlattıysa; yine kamuoyunun önüne çıkıp ‘şundan, şundan dolayı istifamı geri aldım’ demesi gerekirdi.. İstifa etme özgürlüğünü bizzati kendisi kullanan Aykut Kocaman’ın, istifasını geri alma özgürlüğünü de keşke bizzati kendisi kullansaydı..

 

‘Yok futbolcular dön demiş, yok başkan baskı yapmış, yok seyirciler yalvarmış’ gibi gıyabında yazılanlara, çizilenlere meydan vermesiydi ve ‘ogün o kararı verdim, bugün de bu kararı verdim’ diyebilseydi..

 

Baştaki tespitimi dönersek alınabilecek kötü sonuçlardan sonra artık ‘istifa etme’ gibi onurlu ve insani davranışı kullanma hakkını Sayın Aykut Kocaman yitirdi.. Her ne olursa olsun, her ne sonuç alınırsa alınsın, mutlaka sezon sonuna kadar takımın başında kalacaktır. Bu arada protestolara, ıslıklara, yuhalamalara gözlerini ve kulaklarını kapatacaktır..

 

Öte yandan çok güvendiği futbolcular da sonuçta bir çalışandır. Parasını alır, işine bakar yani futbolunu oynar.. Garanti verilemeyecek tek oyun belkide futboldur. Çünkü şans önemli faktördür.

 

Futbolcular ‘dön’ diye Aykut Kocaman’a niye baskı yaptılar, iknaya uğraştılar? Çünkü gelecek muhtemel başka bir teknik direktör çoğuna tırpan atacak, çalışmaları değişecek, bazılarının kaptanlığı gidecek, kısaca kurulu düzen bozulacak..

 

Neyse gıyabında ve başkalarının aldığı ‘istifadan dönme kararı’ Sayın Aykut Kocaman’a hayırlı, uğurlu olsun..