30 Ağustos 2012 Perşembe

Galatasaray Şampiyonlar Ligi grubu maç programı


 
30 Ağustos 2012 günü L.Messi, C.Ronaldo ve yılın futbolcusu seçilen İniesta’nın da katılımıyla UEFA Şampiyonlar Ligi Kurası çekildi..  H grubunda yer alan Galatasaray’ın rakipleri şunlardır:

- Manchester United
- SC Braga
- Cluj

Galatasaray, İngiltere’den, Portekiz’den ve Romanya’dan çıkan rakiplerle iç ve dış saha olmak üzere toplam 6 maç yapacaktır. İlk maçını 18 Eylül 2012 tarihinde oynarken son maçını 5 Aralık 2012 tarihinde oynayacaktır..

Galatasaray, ilk 2’ye kalması için olay bellidir. Kendi sahanda Braga’yı ve Cluj takımlarını yeneceksin, deplasmanda berabere kalacaksın, grup birinciliği için M.United ile yarışacaksın.. Başka formül, başka çare de yoktur..

Kim ne derse desin Galatasaray bunu başarabilecek tecrübeye, oyuncuya, teknik direktöre sahiptir..

Tahminim odur ki, Galatasaray 6 maç sonucunda 10-12 puan arası toplayacaktır.




UEFA Şampiyonlar Ligi H Grubu'nda maç programı şu şekilde:

19 Eylül 2012 Çarşamba

21.45 Manchester United - Galatasaray

21.45 SC Braga - CFR 1907 Cluj

2 Ekim 2012 Salı

21.45 Galatasaray - SC Braga

21.45 CFR Cluj - Manchester United

23 Ekim 2012 Salı

21.45 Galatasaray - CFR Cluj

21.45 Manchester United - SC Braga

7 Kasım 2012 Çarşamba

21.45 CFR Cluj - Galatasaray

21.45 SC Braga - Manchester United

20 Kasım 2012 Salı

21.45 Galatasaray - Manchester United

21.45 CFR 1907 Cluj - SC Braga

5 Aralık 2012 Çarşamba

21.45 SC Braga - Galatasaray

21.45 Manchester United - CFR Cluj

YAZARIN ÖZEL NOTUDUR

İşte benim de ‘Normal Ötesi Aşk’ isimli kitabımın okuyucu yorumlarını paylaşıyorum:


 

İyi de kitabın bir bölümünü okumak istiyorum diyorsanız; buyurun ilk bölümü aşağıdadır:


 

Sizler de beğenir, merak eder, almak isterseniz; D&R, IDEFIX gibi seçkin kitapevlerinden ısrarla talep edebilirsiniz..


 


 


 


 

 

Yok ben sizden ve imzalı almak istiyorum derseniz; homeros80@hotmail.com adresini isim-soyadı, adres ve cep telefon bilgisiyle başvurabilirsiniz..

29 Ağustos 2012 Çarşamba

TV Kanallarında Spor Programı transferleri..


Hani biz futbolcu transferi okuruz, ilgileniriz ya, bu yıl bence tam tersi oldu ve spor medyası altüst oldu.. Spor yazarlarının yer değiştirmesine bilgim ve hızım yetişemedi ama spor programlarının transferleri çok flash oldu..

BEYAZ TV : Erkut Öztürk’ün sunuculuğu ve moderatörlüğü yönetiminde eski hakem Ahmet Çakar, TV-8’den yeni transfer Sinan Engin ve Köşe Yazarı Rasim Ozan Kütahyalı katılımıyla; Pazar günü ‘Beyaz Futbol’, Pazartesi günü ‘Derin Futbol’ adıyla program yapılıyor..

KANALTÜRK TV : Gökmen Takinacı’nın moderatörlüğünde, Osman Tanburacı, Engin Verel ve Muhittin Boşat’ın yorumları ile katılacağı “Futbolizm" programı Cumartesi, Pazar akşamları yayında oluyor..

TV-8 : Serhat Ulueren moderatörlüğü ve sunuculuğunda ‘Telegol’ programı aynı kadroyla yani Eski Hakem Erman Toroğlu, Spor Yazarı Ziya Şengül, Spor Yazarı Gökmen Özdenak ve Spor Yazarı Kaya Çilingiroğlu katılımıyla Pazar ve Pazartesi akşamları yayında oluyor..

HABERTÜRK TV : Yeni transfer Faik Çetiner’in hazırlayıp sunduğu ‘Bizim Stadyum’  Eski Hakem Bülent Yavuz, Haber Sunucusu Simge Fıstıkoğlu, Spor Yazarı Halil Özer ve Spor Yazrı Serdar Ali Çelikler katılımıyla Pazar Akşamı yayınlanıyor..

NTV SPOR : Sunucu ve Moderatör Güntekin Onay ile Yorumcu Rıdvan Dilmen her hafta maç sonu ’Yüzde Yüz Futbol’ adıyla program yaparlar..

TGRT Haber TV : Pazar akşamı Cüneyt Şen’in sunduğu; Kemal Belgin, Ümit Aktan, Tahir Kum’un yorumlarıyla ‘Futbol Gecesi’ programı, Pazartesi akşamı yine Cüneyt Şen'in sunduğu; Naci Arkan, Sadık Söztutan ve Cem Buba'nın yorumları ile ‘Futbol Gecesi’ yayında oluyor..

Favorim-1: Valla geçen yıldan beri Beyaz TV’de ‘Derin Futbol’ ve ‘Beyaz Futbol’ programlarının fanatiği oldum. Pazar ve Pazartesi akşamları izlemekten kendimi hiç alıkoyamadığım.. Bu yıl ise şimdilik ısınıyorum.. Hele 26-27 Ağustos 2012 akşamlarının programlarında Ahmet Çakar Hoca yoktu ya, o yüzden biraz tatsız geldi, sürekli bakmadım.. Bu arada Moderatör Göktuğ Sevinçli’nin ayrılmasına üzüldüm. Bence gidişinin altında Rasim Ozan Kütahyalı ile Ahmet Çakar yatıyor gibi geliyor.. Hani günah almak istemem ama geçen yıl adamın burnundan getirdiler.. Göktuğ Bey, ‘lütfen isim vermeyin’ dedikçe Rasim Ozan Kütahyalı isim verdi ve hakkında bir şeyler söyledi.. kimisi bağlandı, kimisi dava açtı, RTÜK’ten ceza yendi, falan filan..

Favorim-2: Pazar akşamı Cüneyt Şen’in sunduğu; Kemal Belgin, Ümit Aktan, Tahir Kum’un yorumlarıyla ‘Futbol Gecesi’ programının tekrarını izlerim.. Çünkü ben gece 02.30 ya da 03.00 civarında yatarım..

Favorim-3:  Sunucu ve Moderatör Güntekin Onay ile Yorumcu Rıdvan Dilmen maç sonu sıcağı sıcağına izlerim..

Sizleride bir parça bilgilendirdiğim spor programlarından seçin, beğenin ve izleyin..

28 Ağustos 2012 Salı

Galatasaray bu sezon (2012-2013) ne yapar?


İlk 2 haftaya bakınca; Galatasaray’a yüzde 10 kayıp marjı tanıyorum..  Toplam 34 maç yapacak ya, bunun yüzde 10’nu 4 maça tekabül ediyor.. 4 kayıp maçının birini Beşiktaş maçında beraberlikle kullandı. Geriye 32 hafta kaldı, 3 maç daha lay lay lom yapma lüksü vardır..

 

Galatasaray’a rüya takımı denmesini Teknik Direktör Fatih Terim istemiyor ama bence öyledir.. Nedeni çok basittir. Geçen yılın şampiyon kadrosu muhafaza ediliyor, üzerine bomba transferlerle takviye yapılıyor.

 

Göreceksiniz ve izleyeceksiniz bu Pazar akşamı Bursaspor’u TT Arena’da eze eze nasıl yenecek..

 

Galatasaray 34 hafta sonunda 90 puana ulaşacağını rahatlıkla söyleyebilirim..

 

Şampiyonlar Ligi grubundan ilk 2’ye kalıp üst tura çıkması garantidir, Türkiye Kupası’nda final oynaması kaçınılmazdır..

Fenerbahçe’de Alex De Souza depremi var..


Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Lefter’dan sonra heykeli dikilecek futbolcu Alex krizinin tek müsebbibidir..

 

Neden?

 

Çünkü takımı yönetmede tek sorumlu olan Aykut Kocaman, geçen yıl Emre Belözoğlu krizini nasıl yönetmediyse, bu yıl da Alex krizini elini yüzüne bulaştırdı..

 

Derken ‘’Alex nerede, Aykut burada’’ sloganı atılıyor..

 

Nerede?

 

Fenerbahçe-Gaziantepspor maçının 70. Dakikasında..

 

Sonra ne oluyor?

 

Dünyanın hiçbir yerinde olmayacak olay gerçekleşiyor. Fenerbahçe Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım, saha kenarına iniyor, kadın ve çoçuklara anons yapıyor..

 

Mealen ne diyor?

 

‘’Alex yoktur ama ben varım, Aykut Hoca var, sahaha yer alan futbolcular var, alkışlayın ve destekleyin..’’

 

Verilen ana mesaj nedir?

 

Fenerbahçe tek benden sorulur diyerek Fenerbahçeli seyirciler Alex diye bağırmasına bile tahammül edemiyor..

 

Kim ne derse desin; Alex etkisi deprem gibidir, yıkımı ve artçıları Fenerbahçe üzerinde umulandan çok büyüktür. Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman başta olmak üzere herkes bu işten payını alacaktır.

 

Alex gider ama arkadan Aykut Hoca gider, Aziz Yıldırım gider..

 

Demedi demeyin.. Zaman bakalım, kimi haklı çıkaracak?

 

 

 

21 Ağustos 2012 Salı

Galatasaray bayramı..

Galatasaray 2 - 1 Kasımpaşa


Galatasaray, Kasımpaşa’yı 2-1 yendi ve lige sükseli başlangıcı hak etti.. Umut Bulut banko forvet ve yerinin garanti olduğunu cümle aleme ilan etti..



Maçın analizine gelirsek 3 ana başlık sayabilirim..



Kadro, gol bulma sorunu, Kasımpaşa’nın durumu..



Sondan başlayalım, Bu Kasımpaşa belli ki, çok can yakar.. Müthiş bir kadro oluşturmuş.. Ligin ilerleyen haftalarında çok zor yenilir..



Fatih Hoca, başlangıç kadrosunu yanlış kurduğu kanaatindeyim.. Amrabat bu tip maçların kesin ilk 11 oyuncusudur. Çünkü Kasımpaşa kapacak, uzun ve kontra toplarla gol bulacak.. Ana taktik budur.. Bu taktiğin bozulması için kanatların iyi çalışması ve rakip eksilten Emre Çolak gibi bir oyuncuya daha gereksinim vardır..



Maalesef Galasaray’ın gol bulma sendromunu hala üzerinden atamadığı ortadadır..  İlk yarım saatte en az 2-3 net gol poziasyonu yakalıyorsun ama atamıyorsun.. İlk yarı bitmeden golü buldu.. İkinci yarı başladı, yine direkten dönen top, yine cömertçe harcanan net gol poziasyonları.. Böyle durumda kullanılan serbest vuruşla Kasımpaşa golü buldu.. 1-1 oluyor, ondan sonra Melo, Amrabat oyuna giriyor, yüklen babam yüklen, gol bulmaya çalışıyor.. Maçın bitmesine 2-3 dakika kala galibiyet golünü buluyor ve 2-1 kazanıyor.. Oysa normalda hem maçı rahat kazanacakken hem de bu kadar stres yaşamayacakken son dakikalara kadar çırpınıp duruyorsun..



Bu galibiyet çok önemlidir.



Neden?



Çünkü hem ligin ilk maçı olması, hem de muhtemel rakiplerinin berabere kalması, Galatasaray’a psikolojik üstünlük sağlayacaktır..


18 Ağustos 2012 Cumartesi

TFF, Engin Baytar üzerinden mastürbasyon yaptı..


Malumunuz mevcut TFF (Türkiye Futbol Federasyonu) bir türlü rüştünü ispat edemedi, bir türlü futbol üzerinde iktidar sahibi olduğunu kanıtlayamadı, hep kararları tartışıldı, hep uygulamalarına şüpheyle bakıldı, hatta bazı kulüp başkanları tanımadı bile..



Ne zamana kadar?



Erzurum’da oynanan Fenerbahçe-Galatasaray Süper Kupa maçına kadar..



Maçta meşaleler atıldı, oyun 2 defa durdu, güvenlik sıfır düzeyinde kısaca skandal üzerine skandal yaşanırken Galatasaray’ın vukuatlı oyuncusu Engin Baytar, verilen gole itirazı abarttı ve Hakem Cüneyt Çakır’ın yakasına yapıştı ve ittirdi..



İktidarını ispatlayacak fırsat çıkmıştır artık. Futbolcu Engin Baytar’a TFF’nin PFDK (Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu)’sı Engin Baytar’a tam 11 maç men cezası verdi.. Trabzonspor Başkanı Sadri Beye, 20 gün hak mahrumiyeti, Fenerbahçe Teknik Direktörü Kocaman’a para cezası uyguladı..



Engin Baytar’a verilen cezayla TFF cümle aleme şu mesajı verdi: Bundan sonra sıkı durun, yamuk yapmayın, buradayım ve tam yetkiliyim.. Sokak jargonundaki anlamı ise 11 maçlık anormal cezayla futbol alemine racon kesildi..



Ha bu tavır iktidar yapar mı? Bence sadece mastürbasyondur. Çünkü sonuçta bu bir futbolcudur. Seni yok sayan, seni tanımayan kulüp başkanına ver bakalım 6 ay hak mahrumiyeti, işte o zaman gerçek iktidar sahibi olduğunu ispatlarsın..



Ha Engin Baytar, yanlış yapmış mıdır? Kesinlikle yapmıştır. Ama geçen yıl, hakemi ittiren, eliyle sağa sola çekiştiren Emre Belözoğlu’na kim, ne cezası verebildi? Bu yüzden Engin Baytar’a 11 maç ceza eşi emsali olmayan bir ceza uygulamasıdır.



Dikkatle takip edeceğim bundan sonra.. Kimi? TFF elbette.. Basın toplantısıyla TFF’nin kurumsal kimliğini hiçe sayan kulüp başkanına ne ceza verebilecek? Hadi bakalım, hodri meydan! Ne yapacaksın, hep beraber izleyeceğiz..

  

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Galatasaray Başkanı Ünal Aysal başarılı bir profesyonel..


Sayın Ünal Aysal, geçen yıl yani 14 Mayıs 2011 tarihinde toplanan Olağanüstü Galatasaray Genel Kurulu’nda Başkan seçildi..



Galatasaray’ın özellikle 2010, 2011 sezonunda çok başarısız sezon geçirmesi bir yana maddi olarak da diplerde sürünüyordu..



Sayın Başkan, hemen ekibini kurdu ve işe girişti..



Yılların iktisatçı birikimini Galatasaray için kullandı. Tereyağından kıl çeker gibi Galatasaray’ı düştüğü ekonomik zorluktan çekti, çıkardı..



Peki, ne yaptı?



Borsaya kotalı Galatasaray hisselerini bedelli olarak böldürdü ve oradan 100 trilyona yakın kaynak elde etti..



Hakan Balta hariç 2010-2011 sezonu kadrosunu tamamen değiştirdi ve savaşan, ne yaptığını bilen bir futbol takımı oluşturdu.



Kiminle?



Yılların tecrübesi Fatih Terim Hoca ile..



Gazetelere, televizyonlara verdiği röportajlarda kısa, öz, net, bilgilerle Galatasaray’ın hedeflerini tak tak sıraladı ve herkes ağzı açık baka kaldı:J)



Galatasaray’ın ve Türk futbolunun üzerinde yaşatılan Aziz Yıldırım hegomanyasını topla tüfekle değil; icraatla, startejiyle ve başarıyla 1 yılda darmadağan etti..



Gerçi birkaç gaf yapmadı değil ama.. Hani 20 milyon Galatasaraylı AKP’ye oy verdi gibi:J) Neyse canım o kadarlık kusur kadı kızında bile varmış:J)

Sayın Ünal Aysal başkan olduktan 1 yıl sonra neler oldu?



Galatasaray, şampiyon oldu..



Galatasaray, uzun aradan sonra Şampiyonlar Ligi’ne direk katıldı..



Galatasaray, uzun aradan sonra Fenerbahçe’yi yenme başarısı gösterdi..



Galatasaray, gerekli yerlere, gerektiği futbolcuları transfer etme gücünü gösterdi..



Tarihinde ilk kez kombine satışında 40 bini geçerek rekorlar kırdı.. En az 40 kombine talebi geri çevrildi.. Fenerbahçe, kombine satışında ve gelirinde ilk kez Galatasaray’ın gerisine düştü..



Galatasaray, uzun aradan sonra Süper Kupa’yı kazandı, hem de ezeli rakibi Fenerbahçe’yi yenerek..



Bu tablo karşısında Ünal Başkan’ın önünde eğililir ve şapka çıkartılır..



Canım, Ünal Başkan’ın Yunanlı Sevgilisi Fania varmış..



Eheee…



İşte evlenmiş, çoçuğu olmuş..



Eheee..



Bana ne, sana ne, bize ne..



Adamı başkan yaptıysak özel hayatına müdahale edeceğiz diye yapmadık ki..



Niye yaptık?



Galatasaray Kulübü hak ettiği yere hızla gelsin, dünya markası olsun, üstünlüğünü herkese kabul ettirsin diye BAŞKAN oldu ve iyi de oldu..



Ünal Başkan’dan önce Galatasaray Başkanına, Sayın Aziz Yıldırım’ın, telefon açıp dert dinlediği konumdan çıkarıp; ders veren konuma getirdi.



Bakın Galatasaray Başkanı Sayın Ünal Aysal son açıklamasında ne diyor?



Aziz Bey'in politikası, Galatasaray'ın sırtından Fenerbahçe'yi geliştirmek.. Başka bir dayanağı yok. Ne kadar Galatasaray düşmanıysa o kadar Fenerbahçe başarı elde etmiş. Savunmasını bile Galatasaray düşmanlığı üzerine kurdu. "Ben suçsuzum, delili şudur. O şahit böyle diyor ama o şu gün buradaydı, ben şu gün şuradaydım. Bu iddianın şurası yanlış" demedi. Gene bize çattığında, "Lütfen kendinizi savunun. Biz sizin savunma yapıp bir an önce kurtulmanızı istiyoruz. Bize çatarak, başkalarını kirleterek savunma yapamazsınız" dedik. Mahkeme kararı çıktı; sadece "Geçmiş olsun" mesajı yayınladık. Bir ay sonra yine bize çattı. Ünal Aysal olarak umrumda değil. Benimle ilgili sözlerine yanıt vermedim. Ama Galatasaray'a çattığında, benim bir Galatasaray ceketim var, yanıt vermeliyim. Sert bir cevap vereyim önü kesilsin istedim. Fenerbahçe camiasını karşımıza almadan... Böyle bir adamla muhatap olmak istemiyorum dedim."



İşte profesyonel, akıllı, zeki Galatasaray Başkanı budur yahu:J) Üzerine söylenecek laf kalmadı. Sayın Başkan Ünal Aysal liderliğinde Galatasaray, çok başarılara imza atacaktır, bundan adım gibi eminim ve biliyorum..


Twitter adresim: @omerozdamar

Süper kupa, süper Galatasaray eşleşmesi..


Maç içinde şu oldu, bu oldu diyerek çenebaz olmayacağım yani argo tabirle geyik yapmayacağım..



Gelecek hafta yeni sezon lig maçlarımız başlarken zirveye oynayan iki ezeli rakip kantara çıktı..



Galatasaray’ın en büyük eksiği geçen yıl yaşadığı sendromu üstünden atamamasıdır.



Nedir o?



Maçın daha ilk yarım saatinde yakaladığı bir, iki, üç hatta dört gol pozisyonunu cömertçe harcamasıdır.



Anımsayın geçen yılı, yine Fenerbahçe maçıydı, Galatasaray neredeyse rakibi sürklase etti ama bir türlü gol yapamadı..



Ne oldu sonra?



2-1 yenildi..



Süper Kupa maçında yine sayısız gol pozisyonunu harcadı, işi zora soktu ancak bu kez şansı yardım etti ve 3-2 kazandı..



En beğendiğim oyuncular ise Ambarat ilk sıraya koyarım. Top hakimiyeti, teknik üsütünlüğü, rakip eksiltme, rakip ceza alanında sürekli tehlike yaratma.. Diğeri ise Umut Bulut elbette.. Çalışkanlığı, gol vuruşları takdire değerdir.  

En vasatlar ise Kaleci Muslera çok tutuktu, acemice çıkışlar yaptı, kısaca formsuzdu.. Geçen yıl da benzer sendrom yaşandı, sonradan form tutuyor..

Engin Baytar geçen yıl da benzer hareketleriyle takımı yakmıştı, bu kez sezon başında yapması Galatasaray ve Fatih Hoca için şanstır.. Bir daha formayı zor bulur.. Zaten TFF’de en az 3-4 maç ceza verir..



Gelelim Fenerbahçe’ye..



Emre Belözoğlu eksikliğini nasıl dolduracak belli değildir. Çünkü kaleci dahil 10 oyuncuyu motive edecek, liderlik yapacak, argo gaz verecek oyuncu yoktur..



Aykut Kocaman Hoca ise maalesef risk almaya sevmeyen, tutucu futbolcu seçiminde ısrarlı, forvetsiz oynama alışkanlığını sürdürüyor..



Galatasaray 10 kişi kaldığı zaman 3 forvetle oynamayan Teknik Direktör asla büyük başarı kazanamaz..



En beğendiğim oyuncular Kuyt olup çalışkanlığı, iyi niyetli gol girişimleri ve takımı ileriye sürüklemeye çalışmasıdır..



En kötüler ise hangisini saysam bilemiyorum.. Kuyt hariç hepsini sayabilirim..



Velhasıl Süper Kupa, Süper Galatasaray eşleşmesi gerçekleşti.. Galatasaray yeni sezonda 3 kulvarda iddialı olduğunu göstermiştir.  

9 Ağustos 2012 Perşembe

Futbolcu transfer haberleri..


Ne zamandan beri bu konuda bir yazı yazmayı planlamıştım, kurgulamıştım, bugüne kısmet oldu işte..



2011-2012 futbol sezonu malumunuz Mayıs ayı sonunda bitti.. 2012-2013 sezonu da 18 Ağustos 2012 günü başlayacaktır.



Sorun nedir?



Sorun şudur abi: gazetelerin, televizyonların, internet sitelerinin spor servislerin 10’larca hatta 100’lerce insan çalışıyor, özellikle futbol haberi yapmaya uğraşıyor..



Gel gör ki bu Haziran-Temmuz dönemi tabiri caizse ölü dönemdir, maçlar yoktur, futbolcular tatildedir..



Peki, bu spor medyasında çalışan insanlar ne yapacak? Herhalde onlarda tatil yapmayacak. Çünkü hergün spor gazetesi çıkacak, hergün tevizyonlarda spor haberleri sunulacak..



Çare nedir?



Yıllardır hikaye aynıdır. Spor servisi çalışanları bir masa etrafına toplanıyor, önlerine transfer olacak/olabilecek futbolcu listesini koyuyor ve hergün birini bir takıma transfer ediyor..



Bunun başka bir yolu da yoktur zaten..



Haber nereden bulacaksınız..



Sonra o kulüp yalanlıyor falan filan.. Doğrusu çıkmıyor mu? Canım bozuk saatte günde 2 defa doğruyu söylermiş ya:J) Onun gibi atarsın, atarsın içinden birkaçı tutar.. Çok normaldir bu..



Futbol çok seven erkeklerimiz de özellik bu transfer haberlerini çok seviyor ve çok okuyor.. Bu da şuna benziyor galiba: Hani milyonda 1 olasılık da olsa ya bana çıkarsa diye milli piyango bileti alıyoruz ya, futbolcu transfer haberlerini de öyle okuyoruz.. Ya gelirse misali:J)



Özellikle bu geçtiğimiz 2 ay boyunca Beşiktaş’a, Galatasaray’a, Fenerbahçe’ye kimler geldi kimler.. Neredeyse bir kulüp 30 transfer yapmış olacaktır, hani o sallama haberlere göre:J)



Valla kızmıyorum da ha, futbol medyasının gerçeği olarak görüyorum. 2 ay boyunca spor gazetesini kapatamayacağına göre mecburi böyle bir yol izleyecektir..