24 Eylül 2013 Salı

Fatih Terim kovuldu..


Bu başlık incitici ama maalesef durum tam da öyledir. ‘Kovulursam giderim’ diyen Sayın Fatih Terim, artık TFF ile anlaşacak, milli takımla başarılı olmaya çalışacaktır..

Gelin bu kovulma sürecine benin penceremden bakalım..

Aslında ilk işaret fişeği, Sayın Başkan Ünal Aysal’ın ‘eleman’ lafıyla atıldı.. ‘Fatih Terim kulübümüzün bir elemanıdır’ cümlesi savaşın başlangıcıydı..

Fatih Terim cephesi; ‘kongre üyesi, ömrü Galatasaray’da geçmiş birisi için eleman sözcüğü kullanılamaz ve bu hakarettir’ iddiasındaydı..

İşin özü bir yerde haklılar.. Galatasaray’ın 19 şampiyonluğunda 6’sını kazandıran teknik direktör Fatih Terim’dir. Oyunculuğunu, UEFA Kupası’nı falan saymıyorum.. Toplam şampiyonluğun 1/3’ne imza atan Galatasaraylı bir teknik direktöre bu sözcükle hitap edilmez veya tarif edilmez..
Ama Ünal Aysal Bey, tamamen batı standartlarında yetişmiş, kurumsal yapıya inanmış, profesyonelliği kabul etmiş bir insandır. Bu sözü söylerken aslında çok büyük yanlışı yoktur. Tek kusuru bu sözcüğün estetik olarak Fatih Terim’e uymadığıdır.. Sonra bir araya gelindi, konuşuldu, ne demek istediği izah edildi ve konunun üstü kapandı.. Dikkatinizi çekerim, konu kapanmadı, konu buzdolabına kaldırıldı sadece. İleride tekrar ısıtılıp önümüze konacaktı. Fatih Hocanın tam olarak istemediği futbolculardan Sneijder ve Drogba transferi derken 2013-2014 sezonu şampiyonlukla bitti.

Fatih Terim, futbolla ilgili tek sorumlu olmak istedi ancak Başkan Aysal, asla bu isteği kabul etmedi. Fatih Terim’in neredeyse nefret ettiği isim olan Bülent Tulun, Ünal Aysal’ın futbol danışmanı olarak görevlendirildi. Ani bir olağanüstü genel kurulla Fatih Terim’e yakın yönetim kurulu üyelerinin hepsi değiştirildi. Fatih Terim için artık istifa kaçınılmazdı. Ancak ısrarla ‘kovulmak’ istedi ve böylece Galatasaray’lılar gönlünde mağduru oynadı.

Kovulma kararı ise 5 gün önce alındı.

Çünkü Ünal Beyin, telefonlarını cevap vermeyen, SMS’lerine geri dönmeyen Fatih Terim, istediği ‘SON’ 24 Eylül 2014 günü resmiyet kazandı..

Fatih Terim’in sportif başarısı varken Başkan Ünal Aysal’ın finansal başarısı vardır. Kim ne derse desin; Ünal Bey, göreve geldiği zaman Galatasaray Kulübü borç batağındaydı. Finans dehası olan Ünal Bey, müthiş operasyonlarla borçları yarı yarıya düşürdü ve 2015 yılında uygulanacak UEFA Finans kriterlerini şimdiden yakaladı..

Sonuçta başarılı 2 insan savaşa girdi. Ünal Beyin, gitmesi için kongre kararı gereklidir ama Fatih Terim’in gitmesi için Galatasaray Yönetim Kurulu kararı yeterlidir ve maalesef öyle de oldu..

Geçen sezon Nisan ayında TFF ve hakemler için söylemediği laf kalmayan Fatih Terim, aradan 4-5 ay geçmeden aynı TFF Başkanı ile sarmaş dolaş sarılmalar, öpüşmeler ve imzalanan sözleşmeler.. İşte bu hamle Fatih Terim için sonun başlangıcıydı..

Kim karlı, kim kazançlı çıktı?

Valla Türkiye’de her şey tabelaya endekslidir. Gelecek olan teknik direktör şampiyon yaparsa, şampiyonlar liginde başarılı olursa; risk alan Ünal Aysal, tarihe altın harflerle yazılır.. Yok, tersi olursa; Ünal Aysal sezon sonunda istifa etmek zorunda kalır..

Bence Türkiye’de hiçbir kulüp başkanının alamayacağı büyük riski üzerine almıştır. Çünkü olası başarısızlık halinde teknik direktör giderdi ama bu durumda kendisi gider..

Ben Galatasaray’lıyım, elbette şahıslardan önce kurumsal kimlik gelir.

Ha bu ayrılık Galatasaray kültürüne, anlayışına yakıştı mı?

Hiç şık olmadı ama bunu her iki tarafta istedi.. Yapılacak bir şey yoktur…

Fatih Terim, muhtemelen 3-4 yıl sonra başkanlığa oynayacaktır. Olur ya da olamaz, Ogün kü konjonktür ne gösterir, bilemem..



Hiç yorum yok: