29 Temmuz 2012 Pazar

Aziz Yıldırım, futbol dünyasına YILDIRIM çaktı..


Fenerbahçe Spor Kulübü Yüksek Divan Kurulu Temmuz ayı olağan toplantısında kürsüye gelen Sayın Aziz Yıldırım, esas itibarıyla bilinen tezlerini tekrar etti. Konuşmasında dikkatimi çeken cümleleri parlatarak paylaşıyorum, sonra düşüncemi ve yorumumu açıklıyorum..



Güçlerini nereden aldıkları belli olmayan kendinden menkul kişilerle bu operasyonun başlatılması hayli zaman almıştır. Onlar için doğru zaman Fenerbahçe'nin şampiyon olduğu senedir.


3 Temmuz'un amacı, Fenerbahçe üzerinden Türk sporunu ele geçirmekti.


3 Temmuz örgütlü bir zihniyettir. Bizimle her fırsatta görüşen, top oynayan Fenerbahçe Konge üyesi olanlardır. Bizleri açılışlara davet eden beraber maç izlediklerimiz kişilerin bize bunları yapmasıdır. Kısaca o kişilere ahlaksız diyorum.



Bir şike operasyonu yapılıyorsa, 1-2 yıl önceyi değil 20 seneyi inceleyelim.



Ben şike yaptıysam Fenerbahçe için yapmışımdır. Bizler şike yaptıysak kulüp de yapmıştır.



Burada önemli olan Fenerbahçe'yi ele geçirmek.



Gelelim benim yorumuma..



Konuşmada en göze batan ya da ilk yıldırım çakması TFF’nadır.. ‘Sportif soruşturma sonucunda şikeyi ve teşviği yöneticiler yaptı diyorsanız kulüp için de gereğini yapınız.. Yani küme düşürünüz’ mealinde laf söylüyor.. Bu çarpıcı tespitini ‘havuzdan çıkarım’ salvosuyla destekliyor..



Yine 3 Temmuz sürecinin sadece Fenerbahçe’ye yönelik kurgu ve kumpas olduğunu altını kalın çizgilerle çiziyor ve tekrar tekrar söylüyor..



Madem Türk futbolunda şike soruşturulacak ‘son 20 yıla neden bakmıyor sunuz?’ sorusunu sürekli kamuoyuna soruyor, ilgilere çağrı yapıyor..



Bence en önemli deklarasyonu şudur: ‘’Bizi siz yargılayamazsınız dedim, şimdi de diyorum, bizi tarih, Fenerbahçe yargılayacak.’’
Kısaca soruşturmayı yürüten emniyeti, soruşturmayı açan savcılığı, davayı gören mahkemeyi tanımıyor.. Soruşturmayı açanları da ‘’ Güçlerini nereden aldıkları belli olmayan kendinden menkul kişiler’’ olarak tanımlıyor..



Peki, bu beklenen konuşma Sayın Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe lehine mi olmuştur?



Bence kesinlikle hayır..



Çünkü Aziz Beyin bu konuşması; süreci yönetmeye çalışan siyaseti, mevcut TFF’yi çok zor durumda bırakmıştır. Sportif yargılama tamamlanmış, adli yargılama tamamlanmış, Yargıtay aşamasına kalmış, UEFA, FIFA bir şekilde argo tabirle bağlanmış ama bu meydan okuma, rest çekme anlamına gelen konuşmayla, işin içinde olan herkesi havaya zıplatmıştır..



Bana göre Aziz Beyin, bir savunma argümanı çok çürüktür.



Nedir o derseniz; ‘’Bir şike operasyonu yapılıyorsa, 1-2 yıl önceyi değil 20 seneyi inceleyelim.’’ cümlesi çok tehlikelidir. Buradan şunu anlıyorum: bizden önce de şike, teşvik vardı, neden sadece bizim şampiyon olduğumuz yılı mercek altına aldınız?  



Buradan şu anlam çıkmaz mı?



Biz şike yaptık, teşvik verdik..



Bu yanlış savunma argümanını şu örnekle çürütmeye çalışayım..



İstanbul’da her gün 100’lerce hırsızlık vakası yaşanıyor, bunların ancak yüzde 10’nu oranında failleri yakalanabiliyor. Bu mantıkla yakalanan hırsızlar diğer yakalanamayan hırsızları savunma argümanı olarak nasıl kullanabilir?

Bence kullanamaz.. Ancak yaptığı iddia edilen hırsızlık eylemini yapmadığını kanıtlamaya çalışır..



Peki, yakın gelecekte futbol dünyasını ne bekliyor?



Sakin bir süreç olmayacağı bugün YILDIRIM gibi konuşmayla açığa çıkmıştır. Lig bile zor biter bu gidişle..



Sayın Aziz Yıldırım gemileri yakmıştır.. Poker tabiriyle reste rest çekmiştir.  Ben yanarsam herkesi yakarım söylemini bir kez daha cümle aleme ilan etmiştir. Muhtemelen bir sonraki konuşmasında duyduğu, gördüğü diğer takımların şike ve teşvik konularını gündeme getirecektir. Yani herkesi bu işin içine çekmeye çalışacaktır ve bu tutum ana strateji olarak boy gösterecektir..


Hiç yorum yok: