Bugün
açıklanan 16. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla bence şike davası kapanmadı esas
şimdi açıldı..
Ayrıntıya
geçmeden mahkeme kararı öncesi neler yaşandı bir anımsayalım.. Çünkü biraz
balık hafızalıyız, her şeyi çabuk unutuyoruz..
03
Temmuz 2012 günü başlayan şike davası sürecini iyi yönetemeyen, halk tabiriyle
ağzını yüzüne bulaştıran Sayın M.Ali Aydınlar başkanlığından TFF Yönetimi ve
kurulları yaklaşık 6 ay kaldılar ve bohçalarını toplayıp gittiler..
27
Şubat 2012 günü müthiş bir operasyonla Yıldırım Demirören TFF Başkanı ve yeni
yönetimi, olağanüstü genel kurulda seçildi. Hemen PFDK değişti, hemen Tahkim
Kurulu değişti, nedense Etik Kurul değişmedi.
27
Nisan 2012 günü TFF’ye Etik Kurulu hazırladığı 2. raporunu verdi..
Raporu
okuyan TFF, 30 Nisan 2012 günü gece yarısı operasyonuyla 58. Maddeyi
değiştirdi..
Mayıs-2012
ayı içinde Antalya’da bir otele kapanan TFF yönetimi 720 sayfalık raporu okudu
ve kararını verdi. ‘’Şike sahaya yansımamıştır, teşebbüs halinde kalmıştır’’
Bu
karar doğrultusunda TFF Başkanı Yıldırım Demirören tarafından oluşturulan ama
nedense ve nasıl oluyorsa özerk sayılan PFDK ve Tahkim Kurulu sportif yargılamayı
yaptı ve özetle ‘’şike yoktur, futbol tertemizdir’’ kararını aldılar ve altına
imza attılar.
TFF
Başkanı Yıldırım Demirören UEFA ve FIFA temasından sonra 06 Haziran 2012 günü bakın ne dedi?
"Kararlıyız. Türk futbolundan küfürü ve şiddeti sileceğiz.
Plan ve projemiz hazır. Bunu da Blatter'e anlattık. Şike konusundaki
görüşümüzü, neler yaptığımızı da izah ettik. Tahkim Kurulu kararını verdi. Bu
süreç, Tahkim'in verdiği kararla bize göre bitmiştir. UEFA'nın istediği
şekilde, özerk kurullar kararlarını almıştır. O defteri kapatıp, yeni sayfalar
açıp, artık bundan sonra taraftarıyla, yöneticisiyle, federasyonuyla, basınıyla
biraraya gelmiş kulüpler yaratarak gitmek istiyoruz"
PFDK ve Tahkim Kurulu kararını alan UEFA, 22 Haziran 2012 günü
Fenerbahçe’ye Şampiyonlar Ligi’ne katılabilirsin diyerek temiz kağıdını
gönderdi.
Bu karar üzerine UEFA 1. Asbaşkanı
Şenes Erzik 23 Haziran 2012 günü ne dedi?
‘’Şike sürecinin bittiğini, Türk
Futbolu ve Fenerbahçe camiasına hayırlı olmasını temenni ediyorum. F.Bahçe’ye
Şampiyonlar Ligi’nde mücadele etme hakkı verilmesinin Türk futbolu ve
Türkiye’nin imajı açısından olumlu olduğunu, artık bu konu ile ilgili görüş
bildirmeye de gerek kalmadı. Özellikle son bir aydır konu ile ilgili yoğun bir
çalışma halindeydik. Bu karar ile konuyu sonuçlandırdık. Türk futbolu ve
Türkiye’nin imajı açısından bu karar çok önemliydi. Artık F.Bahçe’nin Şampiyonlar
Ligi’nda mücadele etmesi için önünde bir engel kalmadı. Bu iş bitti.
Yine bu karar üzerine UEFA Tahkim
Kurulu üyesi Levent Bıçakçı 23 Haziran 2012 günü ne dedi?
F.Bahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nde yer
alması ile ilgili önünde hiçbir engelin bulunmadığını, Müfettişin 3 günlük
itiraz süresi var ama Disiplin Kurulu kararı verdi. Artık geri dönüş yok. Türk
futbolu büyük badire atlattı. Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in
heykelini dikmek gerek. O olmasa UEFA bu kararı almazdı. Artık Fener’e ceza yok.
02 Temmuz 2012 günü, 16. Ağır Ceza Mahkemesi futbolda şike
davasında son sözünü söyledi ve Türk Milleti adına tarihi kararını verdi:
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım: Şike, teşvik suçundan
6 yıl, 3 ay ceza aldı. Diğer sanıkların cezasını yazmıyorum bile, çünkü teferruattır..
Peki,
şimdi ne olacak?
TFF
Yönetim Kurulu, PFDK ve Tahkim bir kere kamuoyu vicdanı nezdinde mahkum
oldular. En azından benim nezdimde..
Sayın
Başbakan Erdoğan’ın da perde arkasından girişimleriyle, işte kişiler ve
kulüpler ayrılsın söylemiyle, Türkiye’de şike davasının sportif yargılaması resmen
şikeli olduğu ve üstü örtüldüğü; Türk
milleti adına bağımsız mahkemece resmen tescil edilmiştir..
Nasıl?
Şüphenin
bile suçlananlar aleyhine işlediği sportif yargılamada tam bir fiyasko
yaşanmıştır. Bu adı geçen kurullarda görev yapan hukukçuların, bu kimliklerini
bundan sonra nasıl taşırlar ve nasıl söylerler hiç bilemiyorum.. Çünkü şüphenin
sanık lehine olan adli yargılamada ceza alıyorsa; nasıl oluyor da şüphenin
sanık aleyhine olan sportif yargılamada; tertemiz pürüpak çıkartılıyor: kim,
nasıl açıklar?
Fenerbahçelilere
sordum: Kaybedeceğini bile bile neden savaşıyorsun?
Yanıt
ise: Öleceğini bile bile yaşadığını unutmuşsun sen... Fenerbahçe ölümüne
sevdadır..
1
yıllık sürede Fenerbahçelilerin ortaya koydukları birlik ve beraberliği taraflı
tarafsız herkesin takdirini kazanmıştır.
Medya,
siyaset, iş dünyası tam anlamıyla kenetlenmiş, Fenerbahçe’nin en az zarar
görmesi için seferber olmuştur.
Peki,
ilk etapta ne beklenebilir?
Fenerbahçe’nin,
‘UEFA Şampiyonlar Ligi’ne katılması’ kararı tekrar gözden geçirilecektir.
Muhtemelen Fenerbahçe, UEFA Disiplin
Kurulu’na sevk edilecektir.
Önümüzdeki
süreçte TFF ve Kurulları çok tartışılacaktır. Kamuoyunda oluşan şüphe ve güvensizlik
duygusu; mahkeme kararıyla daha ağırlaşacaktır ve kabus gibi üzerlerine çökecektir.
Sonuç:
Sporda şike davası kapanmadı esas şimdi tam açıldı..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder