26 Temmuz 2012 Perşembe

Melo transferi ama er ama geç olacak..


Geçen sezon hem TT Arena’da hem de televizyon karşısında Galatasaray seyircisi Melo’yu çok sevdi. İşin gerçeği ben de sevdim..



Ha çılgın mı? Çok çılgın..



Problemli mi? Çok problemli..



Agresif mi? Çok agresif..



Zeki mi? Çok zeki..



Her takıma bu tip bir oyuncu gerekli midir? Gereklidir ve bu tarz oyuncu sayısı 2 olursa; o takım da savaş çıkar..



Peki, ne yapıyor maç esnasında Melo?



Hırs ve saldırganlığı Galatasaray’ı sürüklüyor, rakibi ürkütüyor.. Anımsayın TT Arena’da Fenerbahçe’yi 3-1 yendiğimiz maçı.. Rakip orta sahayı duman etti, köşe vuruşundan gol yaptı, pitbull gösterisiyle herkesi ısırım taklidi gerçekleştirdi, sevinci önce trübüne sonra ülke sathına yayıldı..



Daha bir futbolcu, başka ne yapsın?



Ha soyunma odasında takım arkadaşı Riera’yı dövmesi tasvip edilecek bir vukuat değildir ama boşuna çılgın demiyoruz.. Melo böyle birisi işte..



Tüm maçlarına bakın, orta sahada ve oyun kurucu rakip oyuncunun peşini bırakmaz, sürekli faüllerle taciz eder ve yıldırır.. Çok da zekidir, çünkü sarı kart gördüyse; bir kez daha rakibe yanaşmaz..



Argo tabirle fırıldak, çirkef bir oyuncudur ama başta söylediğim gibi her takıma böyle bir oyuncu profili gereklidir.. Tabii bu benim görüşümdür..



Fatih Hoca, sanki Melo’yu ne halt bilmiyor mu? Bal gibi biliyor ama sahaya yansıtmak istediği futbol felsefesine yüksek oranda katkı yapıyor, ondan dolayı da tolerans gösteriyor..



Kim ne derse desin, Galatasaray’ın geçen yılki şampiyonluğunda önemli ölçüde katkısı olmuştur..



Melo, öyle de, böyle de Galatasaray’a transfer olacaktır.. Onu bilirim, onu söylerim..




Hiç yorum yok: