Her
ne kadar Türkiye, Estonya’yı 3-0 yense de bana gelecek adına iyi sinyaller
vermedi..
Nedenini
tane tane sıralayalım..
-Spor
medyasıyla didişen bir teknik patron, futbolcularla da sağlıklı iletişim
kuramaz..
-Hollanda-Türkiye
maçında Şelçuk İnan’ı ne için oynatmadığını izah edemeyen bir teknik direktör
kaybetmeye mahkumdur..
-Gol
sonrası yedek kulübüsünde oturan bazı futbolcular sevinemiyorsa teknik patron
da sorun vardır..
-Hamit
Altıntop’u Hollanda maçında neden ve o mevkide oynattığını, Estonya maçında
neden yedek bıraktığını açıklanması elzem bir soru vardır, yanıtı hala
muallaktır..
-Oturduğu
koltuğa saygıyı kararlarıyla, duruşuyla, açıklamasıyla kısaca hak eden görür,
hak etmeyen saygı gösterin diye bağırır durur..
Estonya
maçına şöyle kısaca göz atsak bile durumun ne kadar vahim olduğunu kolayca
anlarız..
Adamların
yüzde 100 penaltısı verilmedi, daha 20. Dakikada hakemin haksız yere gösterdiği
kırmızı kartla 10 kişi kalan Estonya’yı bile ite kalka yeniyorsan; Romanya’yı,
Macaristan’ı nasıl yeneceksin? Hollanda maçını saymıyorum bile çünkü yeneceğine
inanmayan ve buna göre kadro çıkartan bir teknik adama sahibiz..
Biz
bu gruptan ya 3. Ya da 4. Oluruz… Demedi demeyin bana..
Neden
mi?
Yahu
arkadaş, Türkiye olarak daha bir futbol şablonumuz, sistemimiz yoktur.. Ben daha ne söyleyeyim..
Türk
futbolundaki seri yanlış işlerin milli takıma sirayet etmesi zaten
kaçınılmazdır.. Neden ve nasıl geldiği belli olmayan, üzerinde Beşiktaş şaibesi
(borç batağı ve şike) taşıyan bir federasyon başkanımız vardır.. Lafın bittiği yer işte burasıdır..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder