12 Eylül 2012 Çarşamba

Türkiye ‘A’ Milli Futbol Takımı Dünya Kupası Grup Elemeleri..


Her ne kadar Türkiye, Estonya’yı 3-0 yense de bana gelecek adına iyi sinyaller vermedi..

 

Nedenini tane tane sıralayalım..

 

-Spor medyasıyla didişen bir teknik patron, futbolcularla da sağlıklı iletişim kuramaz..  

-Hollanda-Türkiye maçında Şelçuk İnan’ı ne için oynatmadığını izah edemeyen bir teknik direktör kaybetmeye mahkumdur..

-Gol sonrası yedek kulübüsünde oturan bazı futbolcular sevinemiyorsa teknik patron da sorun vardır..

-Hamit Altıntop’u Hollanda maçında neden ve o mevkide oynattığını, Estonya maçında neden yedek bıraktığını açıklanması elzem bir soru vardır, yanıtı hala muallaktır..

-Oturduğu koltuğa saygıyı kararlarıyla, duruşuyla, açıklamasıyla kısaca hak eden görür, hak etmeyen saygı gösterin diye bağırır durur..

 

Estonya maçına şöyle kısaca göz atsak bile durumun ne kadar vahim olduğunu kolayca anlarız..

Adamların yüzde 100 penaltısı verilmedi, daha 20. Dakikada hakemin haksız yere gösterdiği kırmızı kartla 10 kişi kalan Estonya’yı bile ite kalka yeniyorsan; Romanya’yı, Macaristan’ı nasıl yeneceksin? Hollanda maçını saymıyorum bile çünkü yeneceğine inanmayan ve buna göre kadro çıkartan bir teknik adama sahibiz..

 

Biz bu gruptan ya 3. Ya da 4. Oluruz… Demedi demeyin bana..

 

Neden mi?

 

Yahu arkadaş, Türkiye olarak daha bir futbol şablonumuz, sistemimiz yoktur..  Ben daha ne söyleyeyim..

 

Türk futbolundaki seri yanlış işlerin milli takıma sirayet etmesi zaten kaçınılmazdır.. Neden ve nasıl geldiği belli olmayan, üzerinde Beşiktaş şaibesi (borç batağı ve şike) taşıyan bir federasyon başkanımız vardır..  Lafın bittiği yer işte burasıdır..

 

Hiç yorum yok: