Eski borsacı olduğum için geçmiş ve gerçekleşen OUT olur, beklenti IN
olur..
Burada yakın geleceğe dair düşüncelerimi aktarırken elbette benim algım
doğrultusunda oluşan düşünceleri yansıtacağım..
Beklentilerin doğuşu; yaşananların değerlendirilmesi ve söylenenlerle-
karşı söylenenler arasında kalmadan bambaşka pencereden bakabilmeyle mümkündür..
Şu oldu, bu oldu, beklenti için hiç önemi yoktur. Önemli olan bundan
sonra ne olacağıdır ve bu soruya yanıt bulunabilmesidir..
En yakından en uzağa doğru beklentimi sıralamaya başlayayım..
-Tahkim Kurulu, PFDK’u tarafından Fenerbahçe Futbol Kulübü’ne verdiği 6
maçlık saha kapatma cezasını muhtemelen 5 maça indirecektir. Trabzonspor
Kulübünü’nün 4 maçlık cezasını 3’e indirdiği gibi..
-PFDK’nun şike soruşturmasıyla ilgili verdiği ‘Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı
İlhan Ekşioğlu’ 3 yıl futboldan men cezasını TAHKİM muhtemelen 2 yıla indirecek
ve onaylayacaktır.
- En son ‘Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne katılamamasıyla ilgili UEFA
Başkanı Plantini, CNN’ne verdiği röportajda; ‘ bu kararı ben değil, bağımsız UEFA
Disiplin Kurulu verdi, bu yıl da bir karar verecek, ayrıca Fenerbahçe ile
ilgili fazla konuşamam, mahkemeye verirler’ dedi.
Fenerbahçe Futbol Kulübü’nün geçen yıl olduğu gibi bu yıl da UEFA
Şampiyonlar Ligi’ne alınmayacağı neredeyse bence kesindir. Bu yüzden Fenerbahçe,
çok fazla yıldız futbolcu transferi muhtemelen yapmayacaktır.
-30 Mayıs 2012 günü başlayacak şike davasında savcılık makamı verilecek
cezalarla ilgili son mütelasını mahkemeye sunacaktır. Muhtemelen dava en geç
Haziran ayı sonunda bitecektir. Yine muhtemelen Fenerbahçe Kulübü Başkanı olan
Sayın Aziz Yıldırım, 5-6 yıl ceza alacaktır.
Neden?
Çünkü 10 ay tutukluluk halini başka türlü bir mahkeme kamuoyuna
anlatamaz..
Daha sonra nihai karar için dosya Yargıtay’a taşınacaktır. Bu arada Aziz
Yıldırım Beyin Başkanlığı düşer mi, düşmez mi hukuken tam bilemiyorum.. Belki
mahkemeden bu yönde de bir karar çıkabilir.. O zaman Fenerbahçe Kulübü yeni bir
kongre süreci daha yaşayacaktır..
Yakın gelecekle ilgili belli
başlı beklentilerim bunlardır.. Elbette bu beklentiler bana ait şahsi düşünce
ve yorumdur.. Tabidir ki, ne kadarı gerçekleşir, ne kadarı gerçekleşmez bilemem..
Bu arada benim algılarımla, geçmiş
10 ayın gizli kapaklı yaşananları hakkında yorumlarımı paylaşmak isterim..
Fenerbahçe Başkanı Sayın Aziz
Yıldırım, ‘Gülen Cemaati’nin, polis ve yargı eliyle Fenerbahçe Kulübünü ele
geçirme komplosudur’ tezini; şike davası savunmasında ana eksenine yerleştirdi.
Bu teze kim ne derse desin Fenerbahçe taraftarının büyük çoğunluğu inandı.
Sayın Başbakan Erdoğan,
Fenerbahçe Kulübü’nün hem UEFA hem de TFF nezdinde daha fazla zarar görmemesi
için şahsen çok çaba sarfetmiştir.. ‘Kulüpler değil, kişiler
cezalandırılmalıdır’ yargısını bir şekilde TFF üzerinde kabul ettirmiştir ancak
UEFA üzerinde çabaları hala devam etmektedir.
Sayın Başbakan bu ikili tezini
ustaca hayata nasıl geçirdi?
Anımsayın 5-6 ay öncesini önce
kişileri kurtardı.
Nasıl?
6222 Sayılı yasayı
değiştirerek..
Yani 3-7 yıl şike hapis cezalarını
1-3 yıl arasına indiriverdi.. Kime rağmen? Sayın Cumhurbaşka’nın vetosuna ve
TBMM’de buna muhalif kalan AK Parti Milletvekillerine rağmen.. Tutuklu
kişilerin çoğu bu yasa değişikliği sonrası tahliye edildi..
Derken sıra kulübleri
kurtarmaya geldi.. Bu kez çevir gazı yanmasın misali kişiler ceza alsın ama
kulüpler almasın söylemini spor kamuoyununa sundu..
Gelmesinde desteğini
esirgemeyen Sayın Başbakan’ın bu söylemine uygun davranan Sayın TFF Başkanı ve
Yönetim Kurulu ‘şike sahaya yansımamıştır’ çıkış noktasıyla kulüpler kurtarılmış,
kişiler cezalandırılmıştır.
Valla yaşananların perde
arkasını ben şahsen bu şekilde resmediyorum. Yine doğaldır ki katılan olur,
katılmayan olur ama bana ait düşünce-yorum böyledir..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder