Hemen
Sayın Erdoğan’ın öteden beri dillendirdiği ve bugünde tekrar ettiği beyanını
aynen veriyorum, sonra yorum-düşüncemi sizlerle paylaşıyorum..
Bir basın mensubunun, "PFDK'nın
kararları sonrası kulüpler ceza almadı ve kişisel cezalar aldı. Bunu nasıl
değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusuna Başbakan Erdoğan, şu yanıtı
verdi;
"Fenerbahçe'nin kongre üyesiyim. Taraftar olmanın ötesindeyim ama ben bu konuda konuşamam. Konuştuğum zaman yanlış olur. Ama benim ilkeler üzerinden, bildiğiniz gibi Sayın Platini'ye de söylediğim, UEFA'nın buradaki kongresinde yaptığım konuşma var. Orada da söyledim. Söylediğim şey şu; Bize göre, ki ben demokrasilerde de bunu savunurum. Siyasi partiler açısından da bunu savunuyorum. Tüzel kişiler cezalandırılmamalı. Gerçek kişiler cezalandırılmalı. Siz tüzel kişileri cezalandırdığınız zaman, o tüzel kişiliğe gönül veren binlerce, onbinlerce, milyonlarca insanı cezalandırıyorsunuz. O tüzel kişilikte yetkiyi almış, suçu işleyenler varsa, onlar cezalandırılsın. Niye kalkıp da o tüzel kişilik cezalandırılıyor. Şimdi futbol kulüplerinde böyle kulüp kapatma başlamadı, yarın bir de onlar başlarsa, bu iş nerelere gider, neler getirir, neler götürür bilemem ama siyasi partilerde biliyorsunuz artık bu işten gına getirdik. 4 kere 5 kere kapatılan partiler var. Ne oldu yani kapattınız partileri de o partiler yok oldu mu? Hatta bazıları güçlenerek geldi. Ama bazıları içinden partiler çıkardı. Onlar da bu ülkede çok daha güçlü bir şekilde hizmet ediyorlar. Bunları da artık birilerinin görmesi lazım."
"Fenerbahçe'nin kongre üyesiyim. Taraftar olmanın ötesindeyim ama ben bu konuda konuşamam. Konuştuğum zaman yanlış olur. Ama benim ilkeler üzerinden, bildiğiniz gibi Sayın Platini'ye de söylediğim, UEFA'nın buradaki kongresinde yaptığım konuşma var. Orada da söyledim. Söylediğim şey şu; Bize göre, ki ben demokrasilerde de bunu savunurum. Siyasi partiler açısından da bunu savunuyorum. Tüzel kişiler cezalandırılmamalı. Gerçek kişiler cezalandırılmalı. Siz tüzel kişileri cezalandırdığınız zaman, o tüzel kişiliğe gönül veren binlerce, onbinlerce, milyonlarca insanı cezalandırıyorsunuz. O tüzel kişilikte yetkiyi almış, suçu işleyenler varsa, onlar cezalandırılsın. Niye kalkıp da o tüzel kişilik cezalandırılıyor. Şimdi futbol kulüplerinde böyle kulüp kapatma başlamadı, yarın bir de onlar başlarsa, bu iş nerelere gider, neler getirir, neler götürür bilemem ama siyasi partilerde biliyorsunuz artık bu işten gına getirdik. 4 kere 5 kere kapatılan partiler var. Ne oldu yani kapattınız partileri de o partiler yok oldu mu? Hatta bazıları güçlenerek geldi. Ama bazıları içinden partiler çıkardı. Onlar da bu ülkede çok daha güçlü bir şekilde hizmet ediyorlar. Bunları da artık birilerinin görmesi lazım."
Gelelim
benim düşünce ve yorumuma:
Sayın
Başbakanımız hiç kusuru bakmasın ama mantık
hatası yapıyor.. Çünkü 10 aydır devam eden şike davasıyla ilgili ortaya koyduğu
tez, yaşananlarla hiç örtüşmüyor.
Neden
mi?
Siyasi
parti gibi spor hukukunda kulüp kapanma falan yoktur bu bir..
Tam
aksine şike, teşvik suçlarını işleyen kulüp yöneticileri ise menfaati kim
sağlıyor?
Atıyorum,
X şahıs Y kulübü yöneticisi ve şike yapmış. Kulübü puan ya da puanlar kazanmış,
şampiyon ya da ikinci olmuş mu?
Olmuş..
Ehee
burada kulüp yöneticisi X şahsın menfaati yok ki..
Kimin
var?
Yöneticisi
olduğu kulübün..
O
zaman yöneticiyi futbol spor hukukunda cezalandırıp kulübü muaf tutmak; UEFA
Başkanı’nın dediği gibi ‘imkansızdır’ ve de mantık dışıdır..
Ha
mesela Yunanistan’da olduğu gibi kulüp başkanı bahis oynamış, kulübü üzerinde
haksız kazanç elde etmiş, tamam, amenna, olabilir..
Kulübün
suçu yok, başkanı bir halt işlemiş, kulübü kurtaralım denebilir..
Kaldı
ki bu durumda bile bahis skandalına karışan Yunan Kavala ve Volos takımları bir
alt kümeye düştü, kulüp başkanı hapse girdi..
Sıkı
durun şimdi!
Yunan
Futbol Federasyonu bu cezayı UEFA’ya bildirdi, UEFA ne dedi?
Yetmez,
3 alt küme birden düşür.. Ve de öyle yapıldı..
En
son PFDK ne yapıyor?
Fenerbahçeli
3 yöneticiye muhtelif yıllarla hak mahrumiyeti cezası veriyor.
Ehe
kulübü nerde?
Canım,
kulübün bir suçu yok ki..
İyi
de bu ceza alan yöneticiler şahsi menfaati için mi bu suçu işlemişler?
Hayır,
çok sevdikleri ve yöneticisi olduğu kulübü için..
Sayın
Başbakanımızın bu tezi bir şekilde Türkiye içinde uygulanabilir, uydurulabilir
falan filan.. Ama UEFA nezdinde olmaz abi, yüz kere, bin kere olmaz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder