2 sezondur hem TT Arena’da hem de televizyon karşısında Galatasaray
seyircisi Melo’yu çok sevdi. İşin gerçeği ben de çok sevdim..
Ha çılgın mı? Çok çılgın..
Evet, problemli mi? Çok problemli..
Agresif mi? Çok agresif..
Zeki mi? Çok zeki..
Her takıma bu tip bir oyuncu gerekli midir?
Gereklidir ve bu tarz oyuncu sayısı 2 olursa; o takımda savaş çıkar..
Galatasaray takımı için kattığı anlam nedir? Ya da ne yapıyor maç
esnasında Melo?
Hırs ve saldırganlığı Galatasaray’ı sürüklüyor; aynı zamanda rakibi
ürkütüyor..
Anımsayın ilk sezonunu! TT
Arena’da Fenerbahçe’yi 3-1 yendiğimiz maçtı.. Rakip orta sahayı duman etti,
köşe vuruşundan gol yaptı, pitbull gösterisiyle herkesi ısırırım taklidi
gerçekleştirdi ve çok tuttu, sevinci önce tribüne sonra ülke sathına yayıldı..
Daha bir futbolcu, başka ne yapsın?
Ha soyunma odasında takım arkadaşı Riera’yı saldırması tasvip edilecek
bir vukuat değildir ama boşuna çılgın demiyoruz.. Melo böyle birisi işte..
Tüm maçlarına bakın, orta sahada ve oyun kurucu rakip oyuncunun peşini
bırakmaz, sürekli faullerle taciz eder ve yıldırır.. Çok da zekidir, çünkü sarı
kart gördüyse; bir kez daha rakibe yanaşmaz..
Argo tabirle fırıldak bir oyuncudur ama başta söylediğim gibi her takıma
böyle bir oyuncu profili gereklidir.. Tabii ki bu benim görüşümdür..
Fatih Hoca, sanki Melo’nun davranışını bilmiyor mu? Bal gibi biliyor ama
sahaya yansıtmak istediği futbol felsefesine yüksek oranda katkı yapıyor, ondan
dolayı da gerekli toleransı gösteriyor..
Kim ne derse desin, Galatasaray’ın son 2 sezon şampiyonluğunda önemli
ölçüde katkısı olmuştur..
Melo, öyle de, böyle de Galatasaray’a gereklidir.. Onu bilirim, onu
söylerim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder