26 Temmuz 2013 Cuma

Başbakan Erdoğan, hala aynı hatada ısrar ediyor..


Başbakan Erdoğan, tam olarak ne söylediğine bakalım, sonra yorumlayalım..
"Bu soruyu CAS'a sorsanız daha iyi olur. Başbakan olduğum için bütün takımlara eşitim. Çocukluğumdan bu yana Fenerbahçe'ye ayrı bir yakınlığım var ama bu konu farklı."
"UEFA'nın Türkiye'deki toplantısında tüzel kişiler yerine bireylerin cezalandırılmasını savunmuştum. Bu konuda siyasi parti ve dernekler için de aynısını savunuyorum. Bu şekilde milyonlarca taraftarı da cezalandırıyorsun. Şahıslara ceza verin ama kulübü küme düşürme, puan cezası gibi şeyleri tasvip etmiyorum."
"Bu kurallar yıllardır UEFA'da geçerli diyorlar. Gelin bu yanlışı düzeltelim. Yıllardır süren bu yanlış, kulüplerin boynunda testere gibi durmasın. Gelin hep beraber kaldıralım."
Sorular karşılığından Başbakan Erdoğan’ın ağzından çıkan cümlecikler bunlardır..
Gelelim şahsi düşünce ve yorumuma.. Bir kere Türkiye’de bu işlerin Arap saçına dönmesinin tek müsebbibi Başbakan Erdoğan olduğuna kesin kanaat getirdim.. TFF Başkanı, Gençlik ve Spor Bakanı vasıtasıyla Başbakan Erdoğan ne dediyse aynısını uyguladı..
Nasıl mı?
İşte sportif yargılama sonucunda şahıslara ceza verdi ama kulüplere hiçbir ceza vermedi.. Başbakan Erdoğan’ın isteği aynen yerine getirildi.
Türkiye içi tamam ama Türkiye dışı yani UEFA kanadı bir türlü bu telkini yemedi, en sonunda Fenerbahçe ve Beşiktaş kulüplerine ceza verdi.
Başbakan Erdoğan’ın mantık hatası yaptığını çok basit örnekle açıklamaya çalışayım. Farz edelim, ‘X’ kulübün ‘Y’ başkanı şike, teşvik suçlarını işliyor. Ve TFF talimatlarına aykırı davranıyor. Talimatı çiğneyen zaten karşısında cezası yazıyor. Başbakan Erdoğan’ın düşüncesine göre ‘Y’ şahsına ceza verelim ama ‘X’ kulübüne vermeyelim. İyi de o ‘Y’ şahsı ne için ve kimin menfaati için şike-teşvik suçlarını işledi? Tamamen ‘X’ kulübün menfaati içindir. İşte şampiyon olsun, işte küme düşmesin falan filan gerekçelerle..
Ehee kulüp nasıl cezasız bırakılacak? Bunun mantığı var mı?
Oysa evrensel spor hukukuna göre hem kulübü yöneten şahıs hem de kulüp cezalandırılacak ki gelecekte diğer kulüplere ve yöneticilere ders olsun..
Bir de özerk olduğunu iddia edilen TFF’nin siyasetin içine ne kadar girdiğinin bu meselede iyicine kanıtlanıyor.
Sonra Başbakan Erdoğan’ın 25 milyon Fenerbahçeli, 15 milyon Beşiktaşlı var, onların hakkını savunacağım derken mağdur olan 1 kişi dahi olsa; adaletin terazisi ne olacak?
Ama anlayabiliyorum, futbolu bile siyasete alet ediliyor ya, yuh diyorum. Seçimler yaklaştı, bazı takımların taraftarına göz kırpıldı..
Ha bunu yapan sadece Başbakan Erdoğan değildir, CHP ve MHP’de yapmaktadır. Bence çok yanlış kulvarda koşmaktadırlar.. Çünkü bu kulvar çok taşlıktır, düşersiniz, bir yeriniz kırılır.. Buralara hiç girmeyin en iyisi..

Yahu bırakın kendi mecrasında olay çözülsün.. İşte bağımsız yargı var diyorsak; siyasetten kimse müdahil olmadan her şey ortaya çıksın..

Hiç yorum yok: