20 Nisan 2012 Cuma

Trabzon Barosu, Şike Davasını FIFA ve UEFA'ya taşıdı..


Trabzon Barosu Başkanı Avukat Mehmet Şentürk imzasıyla UEFA ve FIFA'ya gönderilen başvuru metni, Bordo-mavili kulübün resmi internet sitesinde yayınlandı.



Şimdi metinden bir paragraf veriyorum, hemen altına yorumluyorum..



Paragraf-1

Trabzon Barosu tarafından iddiaların soruşturulması için "şike" soruşturması ortaya çıkmadan, 7 Haziran 2011 tarihinde Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) başvuru yapılmıştır.



Paragraf-2

Devam eden şike süreci, baromuz tarafından da ilgiyle izlenmektedir. Bugün itibari ile şike iddialarına ilişkin ceza davası, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde normal seyrinde devam etmektedir.



Paragraf-3

TFF’nin ilgili hukuk kurulları tarafından yürütülen disiplin soruşturması ise halen sonuçlandırılamamıştır. Şike ile suçlanan şahıslar hakkındaki soruşturma, TFF Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu tarafından yürütülmektedir. TFF Etik Kurulu’nun elinde yeterli bilgi ve belge vardır. Buna rağmen Etik Kurul adeta ’disiplin yargılaması’ yapmaktadır. Kulüpler ile ilgili rapor henüz tamamlanmamıştır.

Yorum:

Doğrudur. Hele etik kurul niye savunma alır, hiç bilinmez. Etik Kurul bilirkişi mahiyetindedir. Eline verilen belgeler ışığında kanaatini içeren bir rapor hazırlar ve TFF Yönetim Kurulu’na teslim eder. PFDK malumunuz savunmaları tamamladı. TFF Yönetim Kurulu ve PFDK ağız birliği etmişcesine şunu söylüyorlar: ‘Etik Kurul raporunu bekliyoruz.’

Anlayacağınız zamana oynayan senaryoda; Etik Kurul üzerine vazife olmadığı halde Metris’e gidip savunma alıyor, böylece biçilen rolünü oynuyor..



Paragraf-4

Çok ciddi iddia ve delillerin olduğu bir ortamda Türk kamuoyunda oluşturulan hava, kulüplerin Disiplin Kurulu’na sevk edilmeyeceği yönündedir.

Yorum: Bilerek kamuoyunu sızdırılan ya da yazdırılan haberler hep bu ‘kişilerle, kulüpler ayrılacaktır’ vurgusu işlenmektedir ve kamuoyu buna hazırlanmaktadır..



Paragraf-5

Etik Kurulu tarafından düzenlenen birinci rapor çok açıktır. Hazırlanan raporda bazı kulüpler suçsuz bulunmuş, bazı kulüplerin de şike yaptığına kanaat getirilmiştir. Bu rapor gereğince, raporda adı geçen kulüplerin TFF tarafından Disiplin Kurulu’na sevk edilmesi gerekmektedir. Mahkemece tutuklamayı ve 9 aydır tutukluluğun devamını gerektirecek kadar ciddi görülen deliller varken halen daha sevk işlemi yapılmamıştır.

Yorum: Zamana oynama senaryosu başarılı olarak oynanmaktadır.



Paragraf-6

TFF Başkanı Yıldırım Demirören’in görüşü, ’şike anlaşmasının sahaya yansıması yoksa kulüplere ceza verilemeyeceği’ yönündedir.

Yorum: Doğru, böyle bir beyanı vardır. Hatta bu yüzden 3-5 yıl Avrupa’ya gitmeyelim önerisini getirmiştir.



Paragraf-7

Futbol yargısının son merci olan Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Başkanlığı’na da aynı görüşte olan, bu yönde daha önce kamuoyuna bilgi veren, görülmekte olan ceza davasında bir sanık lehine mütalaa veren avukat Engin Tuzcuoğlu atanmıştır."

Yorum: Diğer konularda karar vermek için ‘Etik Kurul’ raporunu bekleyen ve gerekçelendiren PFDK ve Tahkim Kurulu; şike davasında adı geçen bazı futbolcuların, yöneticilerin idari tedbir kararları tıkır tıkır kaldırdı.

Bir önceki Tahkim Kurulu Başkanı kimdi?

Eski Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker idi.

Şimdi kim?

Şike davasında sanık lehine mütala veren Avukat olması bile yazılan senaryoyu açıklamıyor mu?

Bence senaryo dahilinde her şey ayarlanmış.



Paragraf-8

Kanaatimizce TFF ve bazı hukuk kurulları baskı altındadır ve özerkliğini kaybetmiştir.

Yorum: Canım bunu da söylemek iş değil ki.. Her şey kabak gibi ortadadır..



Paragraf-9

FIFA ve UEFA kurallarının aksine ’şike anlaşmaları saha sonuçlarını etkilememişse sadece kişilere ceza verilir, kulüplere ceza verilemez’ kuralı getirilmeye çalışılmakta, ’şike anlaşmaları sahaya yansımamıştır’ şeklinde bazı basın organları aracılığı ile kamuoyu oluşturulmaya, bu yönde de karar çıkartılmaya çalışılmakta, kulüplerin küme düşmesine engel olunmaya çalışılmaktadır. Böyle bir karar verilmesi, olayın soruşturulmadan kapatılması anlamını taşıyacaktır. Gerek UEFA, gerekse FIFA kuralları ile Türk Futbol Disiplin Talimatı’nda ’şikenin sahaya yansıması’ gibi bir kural yoktur. Kaldı ki izlenimlerimize göre şikenin sahaya yansıdığı yönünde de çok ciddi deliller mevcuttur.

Yorum: Bana göre maçtan önce ya da sonra para trafiği işliyorsa; ister sahaya yansısın, ister yansımasın, suç işlenmiştir. Bir yöneticinin telefon konuşmasında; ‘3 tarlayı sürdük’ konuşmasını bana kimse başka türlü izah edemez.. Asla inanmam!



Paragraf-10

Sizler tarafından yapılan uyarılar da gizlenmekte, kamuoyu ile paylaşılmamakta, basın organlarında yer almamaktadır.

Yorum: Özellikle Demirören Federasyonu kamuoyuna asla bilgi vermiyor. İnsanların bilgilenme hakkına riayet etmiyor. Hep gizli kapaklı görüşmeler, müzakereler yürütülüyor ama bunları spor dünyasıyla hiç paylaşmıyor..

Bana göre adaletli, hakkaniyetli iş yapanlar hep şeffaf ve açık olurlar..



Paragraf-11

Baromuzda soruşturmanın gereği gibi yürütülmediği görüşü hakim olmuş, oluşan endişeler neticesinde baromuz bünyesinde şike dosyalarını incelemek üzere bir komisyon kurulmuştur. Komisyon tarafından bir rapor hazırlanacak olup, bu rapor sizlerle de paylaşılacaktır.

Yorum: Gelelim işin püf noktasına.. Bence geçmiş olsun artık! Mal batıya kaydı bile.. Trabzon camiası Demirören federasyonuna destek vermekle çok büyük hata yaptı. Şimdi anladı ama geç kaldı artık.. Zaten göreceksiniz şike kararı açıklansın, Trabzonspor Başkanı dahil yönetimi istifa etmek zorunda kalacaklardır.

Neden?

Çünü suyu geriye akıtamazsınız.. Planlı senaryo doğrultsunda bugünlere gelindi ve siz Trabzon camiası olarak denklem dışında kaldığınızı, bunu son merhalede fark ettiniz, maalesef bundan sonrası beyhude çaba olarak kalacaktır.

Nerede hata yaptı Trabzon camiası?

En başta yaptı.. Verilen şampiyonlar ligi bonusuna kandı. Oysa o dönem Trabzonspor, Galatasaray, Bursaspor, Orduspor ve diğerleri diretse ve karar alınmadan lig başlamaz dense iş bitecekti. Şu veya bu gerekçelerle direnemediler. Özellikle yayıncı kuruluş lig tv’nin para tehditine boyun eğdiler.. Oysa demir sıcakken yani tavında dövülür ve şekil verilir, soğuduktan sonra boşu emek ve enerji harcanır ya.. Bu işte onun gibidir. Sıcakken yapılmalıydı, yapılmadı ama.. Bu arada sus payı olarak Galatasaray ne verildi? Bence şampiyonluk verildi..

Hiç yorum yok: